top of page
  • Melis Akcagöz

Arjantin Demokrasi Raporu

“En Unión y Libertad”[1]


Arjantin Cumhuriyeti, özerk Buenos Aires ve 23 eyaletten oluşan federal bir Latin Amerika ülkesidir. 1976-1983 yılları arasında de facto olarak devlet başkanlığı yapan cunta generali Jorge Rafael Videla; ülkede kanlı bir diktatörlük yapmasının yanı sıra Arjantin üzerinde günümüze kadar kapanamamış yaralar oluşturmuştur. Cunta döneminde ailesinden koparılan ve kaçırılan çocuklar günümüzde hala ailelerini aramakta ve asıl kimliklerini tespit etmeye çalışmaktadır. 1983’te askeri darbenin sonlanmasıyla genel olarak Arjantin demokrasisi yükselişini sürdürmüştür. Polis tacizi, kötü cezaevi koşulları, kadına şiddet gibi insan haklarını ihlal eden durumlar hala Arjantin’de devam etmektedir. Freedom House 2020 raporuna göre Arjantin “özgür” ülkeler arasında bulunmakla birlikte, “internet özgürlüğü” olan tek Latin Amerika ülkesidir. Transparency International’ın 2019 raporuna göre de Arjantin şeffaflık skorunu artırarak, uluslararası şeffaflık sıralamasında 180 ülke arasında 66.sıraya yükselmiştir.

Alberto Ángel Fernández barış işareti yapıyor
Arjantin cumhurbaşkanı Alberto Ángel Fernández

Arjantin başkanlık sistemiyle yönetilmekte ve seçimler genel olarak tarafsız ve adil yürütülmektedir fakat Cámara Nacional Electoral[2] (CNE), Arjantin İçişleri Bakanlığı ile çalıştığı için yürütmeyle bağlantı halindedir. Bu durum da doğal olarak seçimlerin yürütülmesindeki tarafsızlığı sorgulatmaktadır. Peronist[3] lider Alberto Fernández’in 2019 devlet başkanlığı seçimlerinde göreve gelmesinin en büyük sebeplerinden birisi ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin önünün alınamamasıydı. Fernández göreve geldikten hemen sonra bazı tutukluların serbest bırakılması, Arjantin yargısının ne derece siyasallaştığının bir göstergesi oldu.

xxxYargıda siyasallaşmanın yanı sıra yargı bağımsızlığı da bazı konularda çatlaklarını uzun bir süredir gösteriyor. 2007-2015 yılları arasında başkanlık yapan Cristina Fernández de Kirchner ve 2003-2007 yılları arasında başkanlık yapan eşi Néstor Kirchner döneminde yargıda yapılan yolsuzlukları ortaya döken “defterler” olarak bilinen olayda eski bir federal yargıç yolsuzluktan yargılanmıştı. Yargının bağımsızlığı sadece devlet yönetimindeki yolsuzluklara sebep olmakla kalmamış, var olan yasaların uygulanmasının da sekteye uğramasına sebep olmuştu. Bunun en büyük örneği 2009 yılında uygulamaya konan kadınların bütünlüklü korunması kanunu; kadın cinayetleri, taciz ve tecavüz gibi durumlarda nadiren uygulamaya konuyordu. 2015 yılında Buenos Aires’te Arjantin Ulusal Kongre Sarayı'nın önünde binlerce insan “Ni Una Menos” (bir kadın daha eksilmeyeceğiz) sloganıyla kadın haklarını savunmak ve kadına şiddeti protesto etmek amacıyla toplandı ve zamanla büyüyen bir sosyal bir hareket başladı. Protesto edilen diğer bir konu da kürtajın tecavüz veya kadının sağlığını tehdit eden bir durum olmadığı müddetçe yasal olmamasıydı.

Bir grup protestocu Arjantin Ulusal Kongre Binası önünde bazılarının elinde dövizler var.
Arjantin Ulusal Kongre Sarayı önünde bir grup protestocu

xxx2010 yılında Arjantin senatosu, eşcinsel evlilikleri yasallaştıracak olan yönergeyi onayladı ve Arjantin eşcinsel evlilikleri yasallaştıran ilk Latin Amerika ülkesi oldu. Yine de bazı eyaletlerde LGBT+ karşıtı ayrımcılıklar yasaklanmamış ve devam etmektedir.

xxx2019 yılında ise kendini tekrar eden bir diğer sorun uluslararası suç örgütlerinin ülkeyi bir geçiş yolu olarak kullanması ve buna bağlı olarak artan uyuşturucuya bağlı şiddettir. Bununla ilişkilendirilebilir olarak polis memurlarının görevini kötüye kullanmasıyla ortaya çıkan yasa dışı şiddet cezasız kalabiliyor. Çeşitli olayların yasa dışı şiddet kullanımına ilişkin görevden uzaklaştırma ve soruşturma gibi sonuçları olsa da cezalandırmalar nadiren yapılıyor. Aşırı kalabalık ve standartların altındaki hapishane ortamına bir de göz altındaki şüphelilere uygulanan polis şiddeti göz ardı edilemeyecek bir insan hakları ihlalini ortaya koyuyor.

xxxCoğrafyasına kıyasla Arjantin halkının siyasal hakları ve bireysel özgürlükleri ortalamanın üzerinde olsa da Arjantin, federal bir cumhuriyet olarak hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığını, insan haklarını güncel olarak tam koruma altına alabilmiş değil. Uluslararası raporlarda her geçen yıl daha demokratik bir ülke olma yolunda olduğunu görmek zor değil fakat bu sorunları iktidar ve yargı birbirinden ayrışmadığı müddetçe çözmek mümkün olmayacaktır.

 

xxxBu rapor Freedom House, Transparency International, IDEA International ve Human Rights Watch raporları ışığında hazırlanmıştır.

[1] Arjantin ulusal sloganı. “Birlik ve Özgürlük İçinde” [2] Arjantin Ulusal Seçim Odası [3] Eski devlet başkanı Juan Peron’un politikalarının (peronism) destekçilerine Peronist denmektedir.


Arjantin Demokrasi Raporu, Arjantin, Demokrasi, demokrasi, demokratikleşme, Alberto Angel Fernandez, Change4humanity, demokrasi raporu, Melis Akcagöz

bottom of page