top of page
  • Writer's pictureRümeysa Bülbül

Almanya Federal Cumhuriyeti Demokrasi Raporu

2020 Dünya Basın Özgürlüğü endeksinde 180 ülke arasında 11. sırada bulunan, Orta Avrupa’da yer alan Almanya; canlı bir siyasi kültüre ve sivil topluma sahip temsili bir demokrasidir. Almanya’da siyasi haklar ve sivil özgürlükler hem hukukta hem de uygulamada büyük ölçüde güvence altına alınmıştır. Sağlam anayasal garantiler ve bağımsız bir yargı, Almanya'daki gazeteciler için elverişli bir ortam sağlamaktadır.

xxxAnayasa mahkemesi, sürekli olarak basın özgürlüğünün savunulmasına karar vermiş; ancak aşırılık yanlıları ve düşman göstericiler bazen gazetecileri tehdit, taciz etmiş ve hatta gazetecilere fiziksel olarak saldırmıştır. Bu tür ihlallerin çoğu aşırı sağa atfedilebilirken birkaçı da radikal solculardan kaynaklanmıştır.

xxxBilgiye erişime ilişkin Alman yasaları, uluslararası standartlar göz önüne alındığında zayıf kalmıştır. Medya çoğulculuğu, özellikle yerel gazetelerle ilgili olarak, ekonomik nedenlerden dolayı yavaş ama istikrarlı bir erozyona uğramaktadır.

Irkçılık

xxxUluslararası Af Örgütü Amnesty International, yayınladığı raporda; Almanya’da ırkçılığın kurumsal boyuta ulaştığına, ırkçı motivasyonlu saldırıların sayısının rekor düzeyde olduğuna ve yetkililerin başta göçmenler olmak üzere vatandaşları koruyamadığına dikkat çekti. Leipzig Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma, Alman toplumunda radikal görüşlerin yayıldığını; orta direk olarak tanımlanan kesimlerde özellikle İslam’a, mültecilere ve eşcinsellere yönelik karşıtlığın arttığını, aynı zamanda otoriter ve aşırı sağcı eğilimlerin yayıldığını saptadı.

xxx2 bin 20 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada, katılanların yüzde 50’si Almanya’daki Müslümanlardan dolayı kendilerini ülkelerinde yabancı hissettiğini ifade etti. Müslümanlardan dolayı kendisini yabancı hissettiğini ifade edenler arasında Sol Parti seçmeninin yüzde 37.7, Yeşiller Partisi seçmenin de yüzde 24.7 olması, İslam karşıtlığının ideolojilerden bağımsız tüm topluma yayıldığının göstergesi olarak tanımlanıyor.


xxxAraştırmada kendini yabancı düşmanı olarak tanımlayanların oranı yüzde 20, başka bir deyişle her beş Almandan biri yabancılara karşı çıkmıştır. Bu bağlamda dikkat çeken bir başka husus, yabancı düşmanlığı oranının özellikle erkeklerde ve eğitim seviyesi düşük olan kişilerde yüksek olması olmuştur.

Din ve Vicdan Hürriyeti

xxxFederal Almanya Anayasası’nın 4. maddesine göre: ‘’Din ve vicdan özgürlüğü ile din ve dünyevi inanç özgürlüğüne dokunulamaz, dinin rahatsız edilmeden uygulanması güvence altındadır. ‘’

Konunun ayrıntıları federal yasayla düzenlenir. Ancak, Almanya Yahudiler Merkez Konsey Başkanı Josef Schuster’ın, ‘’Demokratlar, Yahudilere ve Müslümanlara karşı husumeti sıradan bir vaka gibi hoş göremezler.’’ sözüyle, aslında Almanya’da belirli dinler için yapılan ayrımcılığı dile getirmiştir.


LGBTİ+ Hakları

xxxAlmanya'da yaşayan eşcinsellerin günümüzdeki durumu özellikle daha büyük kentlerde eşitlik ve tolerans yönündedir. İş verme ile iş yeri dallarında ayrımcılık karşıtı yasalar uygulanmış ve 2001'den beri medeni birliktelik statüsü, evlilik haklarının çoğunu barındıran "Lebenspartnerschaft" ("hayat birlikteliği") şeklinde hemcins çiftlerine mevcuttur. "Christopher Street Day" (CSD) olarak tanınan LGBTİ+ Onur etkinlikleri her sene tüm ülke çapında çok sayıda kentte yer alır. Özellikle Berlin ile Köln'ün etkin ve çeşitli eşcinsel ve queer altkültürleri vardır.


Siyasi Haklar

xxxAlmanya, kadınların seçme ve seçilme hakkına kavuştuğu ilk ülkelerden biridir. Ancak aradan geçen yüz yıla ve bir kadın başbakana rağmen Almanya'da kadınlar, siyasette hala yeterince temsil edilmiyor. Merkel ile geçen on yılı aşkın süreye rağmen, Almanya cinsiyet eşitliği açısından bir cennet haline gelmiş değil. Almanya'da kadınlar, seçmenlerin yarısından fazlasını oluşturmalarına rağmen şu anki Federal Alman Meclisi'nde buna uygun bir temsiliyet söz konusu değil. Mevcut Alman milletvekillerinin yalnızca üçte birini kadınlar oluşturmakta. Bu kadar düşük bir oran en son 1998'de söz konusu olmuştu.

xxxAlmanya anayasası, 18 yaş ve üstü tüm vatandaşlara oy kullanma hakkı verir ve bu garanti; cinsiyete, etnik kökene, dine, cinsel yönelime veya cinsiyet kimliğine bakılmaksızın geçerlidir. Bununla birlikte, bazı gruplar siyasette yeterince temsil edilmiyor. 2017 federal seçimleri, Federal Meclis'teki kadın temsilinde 1998'den bu yana en düşük sayı olan yüzde 30.9'a düştü. Federal Meclis'te, üyelerin yüzde 8'i göçmen kökenli ve en az bir ebeveyni Alman olmadan doğmuş.

xxxKısmen kısıtlayıcı vatandaşlık ve oy kullanma yasaları nedeniyle 2017 federal seçimlerinde yaklaşık sekiz milyon yabancı ülke sakini oy kullanamadı. Alman vatandaşlığı kazanmak için, sakinlerin kendi ülkelerinin vatandaşlığından vazgeçmeleri gerekiyor. Bu da düşük vatandaşlık oranlarına ve federal seçimlerde oy kullanamayan çok sayıda uzun süreli ikamet eden kişiye katkıda bulunuyor.


xxxAlmanya, geçmişte geçirdiği baskıcı ve buhranlı dönemlerin üstesinden çok hızlı bir şekilde gelerek günümüzde demokrasi denilince akla ilk gelen ülkeler arasında yerini almıştır. Ancak dünyanın her yerinde olduğu gibi burada da ırkçılık, üstünde hala çalışılması gerekilen durumlar arasında yer almaktadır.

 

KAYNAKÇA

https://www.transparency.org/en/countries/germany#

https://freedomhouse.org/country/germany/freedom-world/2020

https://www.hrw.org/europe/central-asia/germany



Recent Posts

See All
bottom of page